Fransa’da Sarma Sarılır mı?
Evet niye sarılmasın ki.. Şarap memleketi, her taraf asma
yaprağı değil mi? Bir tanıdığınızın neyinizin bağı yoksa, değil! Şuradan iki
yaprak toplayayım da sarma sarıvereyim, diyemiyorsunuz. O yüzden şimdilik benim
bildiğim yöntem Grenoble’daki Türk marketine gitmek. Rize Market'i kime sorsanız anlatır. Daha doğrusu her köşe başında bulabileceğiniz kebapçılarından
herhangi biri desem daha doğru olur. Rize Market’te bol bol Türkiye’ye özlem
giderebilirsiniz. Reklam yapmak gibi olmasın; ama ne zamandır canım Halley
çekiyordu. Gidince aldık. Eşim benden çok ilgi gösterdi, sağ olsun. Her sene
Ramazan’da babamla bir kere güllaç yerdik. Onu da mağazada görünce hemen
kapmıştım. Türk mutfağını tanıtmak için aldığım tel kadayıfı da yılbaşında
evine misafir olduğumuz İspanyol arkadaşım Ruben için yaptım. Fındık, fıstık, uygun fiyatlı meyve suyu
(dediğim de Dimes; yani Amcaoğlu Meyvesuyu değil), salça, et, kurutulmuş
dolmalık biber, bakliyat, meyve, sebze vs aklınıza ne gelirse bulabileceğiniz
genişçe bir market. Örneğin vişne suyu
ya da normal salatalık bulabileceğim başka bir yer bilmiyorum buralarda.
Evet
salatalık var Fransa’da; ama kendisi neredeyse bir metre olmakla birlikte, hem
lezzetsiz, hem sevimsiz olduğundan bizim salatalıkları tercih ediyorum. Eşim
kabakla salatalığı hala birbirine karıştırıyor. Siz düşünün nasıl bir şey
olduğunu:)
Neyse sarma diyorduk. 2,5 kiloluk büyükçe bir kavanozda
yaprak almıştım. Noel için pişirdim. Daha doğrusu Noel döneminde; çünkü noel
arifesinde ve noel öğleden sonrasında mazallah mide fesadı geçiriyorsunuz. Buna
daha fazla sebep olmak istemedim. Kayın validem çok sevdiği için patlıcanlı
yoğurtla, her zamanki görevim olan salatayı hazırladım sadece. Hamarat
kayın validem de geri kalan ayrıntıları hazırlamıştı. Kestaneli horoz dolma,
taze fasulye, patates.
Ardından da daha önce bahsettiğim Noel de bushe. Bir gün sonrasında da eşimin halası ve
eniştesi ziyarete geldiler. Fırsat bu fırsat sarmaları bir gün öncesinden
hazırladım. Tabii biraz heyecanlı oldu benim için. İlk defa yapacağım bir şey.
Daha önce hiç annemi falan da izlememiştim. En son on sene önce falan bir sarma
sarmışlığım vardır belki de. Yani sonuç buradakilerin dediği gibi katastrof da
olabilirdi. Neyse ki, ne olduğunu bildikleri yok, yenebilecek bir şey olsun
yeter, diye kendimi rahatlattım. Ve yine neyse ki acemi şansım da vardır. İlk
kez yaptığım şeyler hep çok güzel olur (niyeyse ikinciler de hep rezalet).
Herkes çok beğendi, bayılarak yedi. Yalnız tuhafıma giden bir şey oldu.
Adamlarda zeytinyağlı tabağı diye bir kavram yok, ya da meze. Dolmaları
yemekten önce aperatif olarak salata ile birlikte yedik. Bana hala biraz tuhaf
geliyor.
Artık tarife geçelim değil mi? Bu benim için alıştırma
olsun, gelecek sefer de Fransız mutfağından sırlarla karşınıza çıkayım.
Malzemeler
-750 gr asma yaprağı
-İki bardak pirinç
-İki adet domates
-Bir buçuk soğan
-Kuru maydanoz
-İki kaşık domates salçası
-Kuş üzümü, kırılmış badem
-Zeytinyağı
-Limon, sirke
Yaprakların tuzunu almak ve biraz yumuşamasını sağlamak için
sıcak suda yıkayıp, bekletiyoruz. Kuş üzümlerini de küçük bir kasede hem
yıkamak, hem de biraz şişmesini sağlamak için sıcak suda bekletiyoruz ve sapını
çöpünü ayıklıyoruz. Bu arada kuş üzümlerini ben Türkiye’den getirmiştim; ama
Rize Market’te bulmak mümkündür, diye düşünüyorum.
Öncelikle soğanları minicik minicik doğruyoruz. Yağda biraz
kavuruyoruz. Pirinçleri ekleyip yarım ölçü su ile pişiriyoruz. Normalde bir bardak
pirinci, bir buçuk bardak su ile yaparım. Ama sarmanın bu bölümü için iki
bardak pirinç için bir buçuk bardak su koydum.
Ablamın dediği gibi biraz tarçın ekliyoruz. Sanırım işin sırlarından bir
tanesi olsa gerekJ
Annemin dediği gibi su kaynayınca altını kapatıp, kapağı kapalı bir şekilde
demlenmesini bekliyoruz. Bu sırada
domatesleri küçük küçük doğruyoruz.
Sanırım dolmaya taze maydanoz da konuyor; ama burada taze maydanoz pek
kullanılmıyor. O yüzden kuru maydanoz ekliyoruz. (nane bulsam biraz da nane
koyacaktım, nane alışkanlıkları hiç yok, kurusu bile) Demlenmiş olan
pirinçlerimize, domatesleri, kuş üzümlerini, bademleri (çam fıstığı olmadığı
için yokluktan), domates salçasını biraz sulandırarak, tuzunu, biberini, quatre épicesini ekliyoruz.
7 Ocak 201(3)4, Chambery
Cok guzel olmus hani nerdeyse burda kokusunu filan alacagim. Ellerine saglik...
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Umarım size de bir gün yaparım:)
YanıtlaSil