12 Eylül'de Gezi-yorum

      Canım ülkem Türkiye’m her ne kadar keşmekeş içinde de olsa, ekonomik bunalımlar, işsizlik, umutsuzluk, mutsuzluk içinde de olsa, bilim, ilim basamaklarını ne kadar gerisin geri koşuyor da olsa, orada bir vatan var uzakta için için hasretini bugün biraz daha fazla çektiğim. Her anını yaşamak istediğim, arkadaşlarımla kol kola dolaşmak istediğim, kebabını yemek istediğim, atmosferi delercesine ciğerleri yakan havasını solumak istediğim. Manyak mıyım, neyim ben ya nelere hasretmişim meğersem?! Kebap kısmı tamam da…Mesela o ciğerleri yakan gazlar falan da neyin nesi? Açıkçası orada olup bu tarihi anları fotoğraflamayı çok çok isterdim. Onun yerine benim yerime çekenlerin fotoğraflarını paylaşmak durumunda kaldım. Kim yaşamış, kim yazmış, kim çekmiş, kim pişirmiş, kim yemiş bilmiyorum; ama hani bana hani bana diyen benim, o bariz belli. Bugün 12 eylül ve bugün üzücü şeyler yerine güzel şeylerden bahsetmek, belki de bir tebessüme neden olmak için bu yazıyı hazırlıyorum.

      Benim de masa üstü arka planım olan bu çalışmayla başlamak istiyorum. Hem vahşi değil, kafa göz yarılmaları gibi (insanlar hayatlarını kaybediyor ben neler diyorum, tövbe tövbe), hem olayı özetliyor. Anlayamadığım bazı ayrıntılar var tabi ama bence çok hoş olmuş.

      Benim favori duvar yazılarımdan biri. Gördükçe gülüyorum. Zaten bu durumda diyecek fazla da bir şey kalmıyor. Burası Ankara Karanfil 2 sanırım?

      Gülmekten kendimi alamadığım yazılardan biri daha. Ne kadar apolitik olduğumuzu güzelce özetlemiş.

      Hatta en önemli derdi pokemon olan bir nesilden söz ediyoruz burada. Apolitiklik yarışında başı çekerler bence. #Direnpokemon

      İnsanların derdi devrim, isyan falan değildi sanırım. Elf’lerle, jedi’ylarla, pokemonlarla, futbolcularla ihtilal falan olacağını pek zannetmiyorum yani. Bir birinden aşırı uç isteyen öğrenciden ne kadar başarılı bir devrimci olabilir ki? Sadece biraz saygı görmek istediklerini dillendirdiler bu insanlar. Bilemiyorum belki yanlış bir anlama oldu. İnsanlar vuruldu, gözlerinden oldu, canlarından oldu. Acı şeyler yaşandı nihayetinde.

      Ama güzel şeyler de oldu mesela, çok güzel bir çift insan tanışıp evlendi. Eminim başka çiftler de vardır tanışan, aşık olan onlar gibi.

      Ya da kütüphaneler kuruldu.

      İnsanlar yemeklerini paylaştılar.

      Yeteneklerini paylaştılar.

      Yeni çareler ürettiler. Drogba konusunda bazı şüphelerim var; ama çukulata iyi fikir bence.

      Yaza damgasını vuran müzik listeleri oluşturuldu örneğin.
1) İşini gerçekten çok iyi bilen (bunu sorgulamak bize düşmez haşaa), gönüllerin incisi, listenin birincisi sayın başbakanımızın “Biz Çok İyi Biliriz (Streisand Remix)” videosu
2) Çapulcular; ancak “Everyday I’m Çapuling” ile 2 numarada olabiliyorlar.
3)Severek dinlediğimiz Duman “Eyvallah” videosuyla maalesef 3.sırada yer alıyor. http://www.youtube.com/watch?v=UHnv6tGmIGI
4) 20 yıllık köklü Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın İbrahim Melih Gökçek’i de çeşitli versiyonları bulunmasına rağmen, en yaratıcı komiklik özelliğinden dolayı, orijinal “Kendim Ettim Kendim Buldum” videosuyla ağırlıyoruz. 
Ayrıca kendisinin twitter hesabını takip etmenizi tavsiye ederim. Resmen içinden komiklik fışkırıyor.
Ankara’da yaşayanlar bilir, çok yaratıcı bir başkanımız vardır.
      Mansiyon Özel Ödülü de Çipetpet Videosuna gidiyor. Koymasaydım içimde kalırdı.
      Bunlardan başka tencere tava havası gibi aslında çok da yeni olmayan havalar, iyice şöhret sahibi olmuştur. Bakalım gelecek haftalarda listemize kimler dahil olacak. Sizin de önerdiğiniz videolar varsa paylaşabilirsiniz. (şiddet, hakaret ve küçük düşürücü içerik bulunduran videolar listemizde yer alamayacaktır.)

      Bu arada espri anlayışına sahip tek kişi sayın başkanımız değil. Polisimizin de güldürme yetenekleri var. Aslında sadece polis top ten de yapabilirdik; ama şimdilik bu haberle yetinelim. 

      Şarkı sözlü duvar yazılarımızla devam edelim. İsmail Yk’dan “Bas gaza aşkım .”

       Büyük üstad Barış Manço’nun şarkısının gezi remixi ve son olarak every day I’m çapuling. Yazısını zaten paylaşmıştık. Daha da bildiğiniz varsa görmek isterim açıkçası.

      Son zamanlarda bi de yeni yeni süper kahramanlar ortaya çıktı. Superman, Ironman falan fasa fiso. Bunların tamamı yerli yapım. 

                                  
      Yakınlarda bu kahramanlara bir yenisi daha eklendi. Kaptan Kadıköy. Kaptan Amerika da neymiş. Koskoca Amerika bir Kadıköy edebilir mi? Belki de eder bilemiyorum:P Bizim mizah anlayışımız yeter hıh! Bu arada Kadıköy Belediyesi’ni twitterdan takip etmiyorsanız, pek çok insandan daha az gülümsüyorsunuz demektir.

                          
      En son olarak önceden ruh hastası tipler olarak tasavvur ettiğim Çarşı Grubu’nu hala ruh hastası tipler olarak görmeme sebep olan bu efsane twittle yazımı bitirmek istiyorum. Zaten hangimiz akıllıyız ki?
12 Eylül 2013 Chambery

Yorumlar

  1. cok güzel olmuş ya:) eglendim:)

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim İremciğim güzel yorumun için.

    YanıtlaSil
  3. "Slogan Bulamadım" yazan yer Karanfil değil, Olgunlar Cad.sinin Atatürk Bulvarı, Bakanlıklar tarafına bağlanan noktası, kitapçıların o civar yani. =) Çok güzel bir birleşme örneği verdi Türkiye, özellikle Ankara direnişleri her zaman bir başkaydı. Görebilmeni ben de isterdim. Yazına sağlık.

    YanıtlaSil
  4. İşte orayı Karanfil 2 Diye biliyordum ben:)Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Hı hı evet! Hımmm...Devam edin lütfen...hımm..

Popüler Yayınlar